30 Kasım 2014 Pazar

BRENDON'UN DÜNYASI


Brendon’da olaylar, yakın gelecekteki Orta Çağların, doğaüstü olayların güçlü biçimde tesiri altındaki, yeni bir periyoduna oturtulmuştur. Peki günümüzden bu çağa geçiş nasıl olmuştur? Bunu anlayabilmek için, devasa bir asteroidin tehditkar bir şekilde dünyaya doğru yaklaştığı Eski Çağ’ın 2029 yılına gitmeniz gerekir. Felaketi önlemenin tek yolu, uydulardan fırlatılacak roketleri onun sabit yörüngesine yerleştirip bombalayarak, dev taşın istikametini değiştirmektir. Sıradan insanların kitleler halinde yayılan histeri ve panik görüntülerinin yanında, Kara Ay Tarikatı’nın(Black Moon Sect) papazları ve üyeleri, kıyametin gelişini kutlayan ayinler yaparlar. Onlara göre asteroid, dünyaya yeni bir çağ ve düzen getiren, şiddet ve kaosun habercisi, kötülüğün cisimleşmiş halidir. Fakat planları yürümez ve yeryüzünün tümünü kaplayan bir felaket meydana gelir.


Çarpışma bulutundan yayılan toz ve küller, atmosferde filtrelenerek gelen güneş ışınlarını engeller ve bütün gökyüzüne dağılır. Dünya, sonsuz bir geceye gömülerek donar ve bütün enerji kaynaklarının boşalmasına ve bütün bir yıl süren şiddet ve anarşiye yol açan korkunç bir kıtlığın kurbanı olur. Yeni Çağ kitaplarında bu periyod “Büyük Karanlık Çağ(The Great Dark Age)” olarak tanımlanır. Bu olayın sonucunda dünya, Orta Çağ(Middle Age)’a geriledi;felaket, toprağı verimsizleştirdi ve iklimlerin bozulmasına yol açtı.
Şimdilerde New England diye bilinen bu yerde, çoğu insanın Eski Çağ’da (Old Age) yapılmış bilimsel gelişmeleri unuttuğu felaketi izleyen yetmiş yıl boyunca, bir hayatta kalma mücadelesi yaşandı.
Daha sonra yavaş yavaş, iklim yeniden düzeldi, uzun nehirler boyunca toprak yeniden verimli hale geldi ve uygarlık yeniden filizlenmeye başladı. Büyük karanlık Çağ’ı izleyen 68 yıl içinde, Regina isimli bir kadın, Yeni Umut(New Hope)’u buldu ve Norfolk ilçesinde yaşayan küçük bir topluluk, Ouse Soon Nehri üzerinde New Hope’un kalabalıklaştırdığı, yeni kasabalar oluşturdular. New Hope, New England’ın başkenti oldu.

Brendon’un dünyası, zengin ve çeşitlidir. Ancak zaman zaman metruk fundalıklarla kaplı, çıldırmış insanları, katilleri ve içinde göçebeler ve mutantlarla dolu kuru toprakların yalnız gezen hayaletleriyle eski Londra gibi artık hayalet kasaba haline gelmiş kentlere de rastlarız;bunlar, korkutucu, sadece petrol lambalarıyla aydınlatılan, boğucu ve zehirli rüzgarlarla kamçılanan küçük şehirlerdir.

Brendon’un dünyası, görüş mesafeleri kısa, sağır ve dilsiz, ilkel ve hırıltılı bir dil konuşan çöl göçebeleri gibi garip ve tuhaf yaratıklarla doludur; bunlar, kendi kültürlerini, bizzat kendilerinin anlattıkları efsaneler üzerine kurmuşlardır. Ayrıca devasa, insan yiyen yarı-insan görünümünde örümcekler ve gece olunca insan yemek için gelen diğer yaratıklar vardır. Bu zalim ve düşman dünyada yaşayan her insanın tek bir gayesi vardır;hayatta kalmak!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder